Halkların Demokratik Kongresi(HDK)

Kongre hareketi artık Halkların Demokratik Kongresi


Kuruluşunu gerçekleştiren halkların demokratik kongresi yıllardır içinde "Ortaklaşsak ne güzel olur be!", "Neden bu kadar kopukluk var?", "Her taraf fraksiyon oldu yahu. 30 parçaya ayrıldık.", "Aynı sorunla ilgili 30 eylem yapılıyor, neden beraber yapılmıyor?" sorularını gerçekten bir ortaklık istediği için barındıran 3-5 (hakaten az olduğunu belirtmek için bu sayıyı veriyorum) insanın belki de umudu. Bu soruların haklılığı üzerine değil cevabın HDK olup olmayacağı üzerine bir şeyler söylemek istiyorum..


Müzeyyyen'in Kulağı: Dinliyorum Canlarım


Merhaba Canım’ın gazetecilik etiğiyle hiç mi hiç ilgisi olmayan gündelik hayat muhabiri Müzeyyyen Senar sizler için etrafta duyup gördüklerini kaydediyor ve kaynak bile belirtmiyor...

KADI(N)KÖY'DEN ALINACAK DERS: Erkekler tribünlere oynuyor

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafında seyircisiz oynama cezası alan Fenerbahçe - Manisaspor maçının cezalı olarak sadece kadın ve çocuklara kapılarını açması büyük olay yarattı. Gazeteler birinci sayfaya taşıdı bu haberi, televizyonlar ana haberde ilk sıralarda yer verdi. 41 bini aşkın kadının seyrettiği maç herkes için önemli bir tartışma konusu oldu. Stadyuma sadece kadınların ve 12 yaş altı çocukların alınması konusunda kafamız bir hayli karıştı. Bu ceza bir "maçı kadın ve çoluk çocuğun önünde oynama" cezası mıydı, "yetişkin erkeklere maça gitmeme cezası" mıydı yoksa "ey kadınlar sizi seyirciden saymadığımızı dünya aleme ilan ediyoruz cezası" mı? 

Önceleri ben de Ercan Saatçi gibi bu cezayı nasıl isimlendireceğini bilemedim. Ama sonra buldum. E şıkkı: hepsi.

Bakmadan gördük: KOÇ’un yumurtası çok küçük!*


"Veee İstanbul’un en şaheser sanat etkinliği BİENAL başladı! İki yıldır tüm İstanbul’u ve bu kentte yaşayan herkesi kapsayacak şekilde hazırlıkları yapılan bienal için, her disiplinden onlarca sanatçı yaratıcılıklarını ortaya koydu. Uzun süren hazırlık çalışmaları boyunca yapılan toplantılar sonucunda, sanatın tüm yaşamın bir parçası olduğu gerçeğinden hareketle, atölyeler aracılığıyla semtlerden merkezlere yüzlerce ürün, ana tema olarak belirlenen 'sanat ve siyaset' ilişkisini gösterecek. İki ay sürecek bienal süresince sokak sokak cadde cadde bir çok farklı çalışma sergilenecek."

İsmaaail çok Yüksekten uçma yavrucum hadi in aşağı!


Skandallarına skandal eklemekte üstüne insan tanımayan YTÜ rektörü, okulu parsel parsel satmaya başladı. Nasıl yapsam da cemaate yaransam, devletime en iyi rektör olduğumu göstersem, şeklinde kafasının çalışma potansiyelini zorlayan rektör YTÜ'nün Çağlayandaki arsasını TOKİ'ye satmış şey pardon verivermiş. Böylelikle İş ADAM'ı olma yolunda büyük adımlar atmaya başlamış vesselam.

Ahmet Altan kafaları


Hrant Dink Vakfı, ''Uluslararası Hrant Dink Ödülü''nü Ahmet Altan’a verdi.
Bu kadar. Üzerine söz bile söyleyemiyoruz!

Siz Ne Zaman Bu Kaaağ Zalim Oldunuz???

Hayatta insanlar ikiye ayrılır; evine temizlikçi girenler ve girmeyenler…

Şaka şaka. Tabiki ki bu şekilde ayrılmazlar. Tasnif etmek elzem olursa; “evine temizlikçi girenler, temizlikçisiyle abla-kardeş olanlar, olmasa da temizlikçisine emeğinin karşılığını verenler, güvencesini sağlayanlar ve temizlikçiler” olabilir. Ama mesela öğrendik ki bir çeşit insan tipi daha varmış temizlikçisinin maaşı kadar parayı ayakkabıya yatırdığı için suçluluk duyanlar…

Sağ olsun, bu elzem bilgiyi Türk basının gururu, ex-kemalist, yeni sürüm Kürt dostu, barış elçisi, vicdan ve duyarlılık timsali araştırmacı-gazeteci-köşe yazarı-romancı-olay yerinden bildirmeci Ece Temelkuran'ın “ığraaaaaannnnç” Kuzey Afrika ülkesi Tunus'ta acılar içinde kıvrandığı leş otelinde kaleme aldığı yazısından öğrendik.

yozdil@cinnet.com ile “tuuuuu sizeeeeee!!!”

Mr. Enter Özdil…

One touch jornalist… Türklerin Türkiyesinin ve İzmir’liningururu…

Sahillerin hassasiyetinin köşebaşıcısı…

Yine bir yazı yazmış… Durduramıyoruz efendim, yazıyor…

Konu Amy Winehouse… Britanyalı şarkıcı… Geçtiğimiz günlerde öldü biliyorsunuz… Kokain + viski + ekstasi kokteyli yapmış… Haberlerde dedi,“Orada değildik”, okuduk…

Sıradaki*

Yaşadığımız bu zor ve... Milli birlik ve beraberliğie en çok muhtaç olduğumuz... Sağduyuyu elden bırakmadan... Memleketin içinde olduğu hassas... Tek yumruk olup...

***
Anlam yitikliği tuhaf birşey. Bu türlü cümleler kurulmaya başlandıysa yine kaçınılmaz olarak anladığımız milli birlik ve beraberlik diye birşeyin olmadığının, olamayacağının altının çizildiği. Söyleyecek birşey yok, varsa da söyleyemeye cesaret yok. İşte yine bu gibi bezdirici mesajların pompalandığı zamanlardan bir tanesi, Aynur Doğan’ın caz festivali’nde “protesto edilmesi”. En basit ve açık haliyle 13 askerin öldüğü günlerde Aynur Doğan’ın Kürtçe söylemesine minder atılarak gösterilen “tepki”.

Beyaz Türk Olmak

Benim adım Oscar Dean. İsmimdeki Oscar Wilde’ı ve James Dean’i çağrıştıran nağmelere kulak asmayın. Aslında ben bir Türküm. Hatta beyazından bir Türk. Ama yanlış anlaşılmasın, derdim bununla gurur duymak falan değil. Derdim, bu coğrafyada, etnik / sınıfsal / dini arka planımdan ötürü otomatik olarak bana sunulan imkanları sorgulamak. Yani çuvaldızı kendime batırmak; içinde bulunduğum şu pozisyona…

MÂNİFESTO

Şu anda okumakta olduğunuz bu site, birkaç kişinin kendilerine yazacak mecra oluşturma çabasıdır. Yazarlarının özgürce at koşturabilmeleri, bisiklet sürebilmeleri, ip atlamaları, yakar top ya da seksek oynamaları için bir araya geldiği kolektif bir alandır. Ziyadesiyle kişiseldir, kişisel olduğu kadar toplumsal ve politiktir. Denklemde X'e bu iddiayı verirsek sonuç Merhaba Canım'dır.